10 Temmuz 2011 Pazar

ANDRE WARD İLE SÖYLEŞİ 2010 (EASTSIDE)



 Espn Super Six turnuvasında yıldızı iyice parlayarak bir çok otoriteye göre sikletinde Lucian Bute ile birlikte zirvede yer aldığı kabul edilen 2004 Atina Olimpiyatları Şampiyonu Andre Ward ile yapılan söyleşiyi paylaşmak istedim.



- Andre Dirrell ile iyi arkadaş olduğunuz biliniyor. Bu durum onunla yapacağınız karşılaşmada çekinmenize neden olacak mıdır?


-İyi arkadaş olmamızın yanında ikimiz de yıllardır boksun içinde olan sporcularız, o yüzden ringe çıktığımızda yapmamız gereken şeyi yapacağız. Herhangi bir çekinmenin olması söz konusu olmayacaktır.


-İkiniz daha önce hiç karşı karşıya geldiniz mi?


-Daha önce sadece olimpiyat antremanlarında kısa süreli maçlar yapmıştık, tabii gerçek bir dövüşte neler olacağı antreman maçlarından kestirilemez. Dirrell dinamit gibi yetenekli bir boksör ve daha önce Froch ve Abraham ile yaptığı maçlarda ne kadar saygın bir boksör olduğunu gösterdi. Gerçekten de saygı duyulması gereken bir yetenek.


-Kendinizi genel klasman sıralamasında nerede görüyorsunuz?


-Son zamanlarda sıralamaları kontrol ediyorum çünkü bu sıralama gerçekten prestijli bir sıralama. Fakat açık konuşmam gerekirse gösterildiğim sırayı henüz hakettiğimi düşünmüyorum. Ben sahip olduğum şeyleri gerçekten bileğimin hakkıyla kazanmak isteyen bir sporcuyum ve buna ünvanlarım da dahildir. Boş bir ünvan için dövüşmeyi kendime uygun görmem, gerçekten bir şampiyon, örneğin Kessler, ile dövüşmeyi isterim. belki ondan sonra kendimi daha üst sıralara layık görürüm.


-İkiniz de kariyerinizin bu kadar erken dönemlerinde birbirinizle maça çıkacağını bekler miydiniz?


-Bekliyorduk aslında ama bu kadar erken olacağını da tahmin etmiyorduk elbette... Eskiden birbirimizle şakalaşırdık; bir gün gelecek insanlar yüzlerce dolar sayıp bizim maçımızı izleyecek diye, çünkü sağlam yetenekte sporcular olduğumuza inanırdık. Tabii süper 6'lı oluşturulduğu zaman çok zor bir yere koyulduk çünkü turnuvaya kemer sahipleri ve süper yetenekliler katılıyor. O yüzden yakın bir zamanda karşılabileceğimizi anladık.


-Çok temiz yüzlüsünüz ve sakin huylu bir mizacınız var ve kendinizi bu şekilde sunuyorsunuz. Bazı insanlar daha agresif bir tavır içinde kendinizi göstermenizin medya'da boksseverler arasında daha çok prim yapmanızın gerekli olduğuna inanıyorlar. Boks yapmak için çok mu sakin bir insansınız?


-Altını çizmem gereken nokta şudur; ben inançlı bir insanım. Gücümün ve kuvvetimin nereden geldiğini iyi biliyorum. Tanrıya bunun için minnettarım fakat bu yeteneklerimi ve kuvvetimi çirkinleşmek için kullanamam ve insanların gözüne sokamam. Ben, bana güç veren Tanrı'ma hizmet ederim; sadece kazanmak için değil bütün yaşamım için... Kameraların önünde olayım ya da olmayayım bu durum değişmez. Dediğiniz gibi düşünen insanlardan özür dilemek niyetinde değilim, benim bu felsefem şampiyonalar, ünvanlar ve çok büyük paralar kazanmaktan da öte bir şeydir. Andre Ward'ı izleyen ebeveynler ve çocukları var, buna kendi çocuklarım da dahil. Bu çocukları yanlış ya da doğru şekilde yönlendirecek potansiyele sahibim. Bütün bu alter egoya sahip insanlar bir gün kameralar önünde agresif ve yıkıcı bir insan olup diğer gün kendi kişiliklerine bürünüyorlar. Fakat bütün boksörlerin anlaması gereken bir şey var; o da bir gün boksa, ringlere ve bütün izleyicilerine veda edecekleri... Boks hayatı boyunca boks camiası ve izleyiciler üzerinde bıraktıkları izlenim geri kalan hayatlarında da onlarla birlikte olmaya devam edecektir. Çocuklarımın bu röportajı okudukarında benimle gurur duymalarını isterim, benim yüzünden kötü yönlere sürüklenmelerini değil. Yapmam gereken şeyi yapmaya devam edeceğim ben...


-Sizin bu beyinsel dövüş stiliniz bazen vuruş gücü eksikliği yayabiliyor. Bunu kabul ediyor musunuz?


-Bu değişen bir şeydir. İnsanların benim dövüş stilime yaptıkları bir çok benzetme var. Olimpiyatlar sırasında insanlar yeterince agresif olmadığımı söylüyorlardı. Şimdi ise tam tersini yani çok agresif dövüştüğümü söylüyorlar. Bu kazanmakla ilgili birşeydir. Medyanın bunu tartışmasına izin veririm fakat ben konsantre olmak zorundayım çünkü kazanırsam günün sonunda treni kaçırmamış olacağım.


-Bulunduğunuz sıklette kalmayı düşünüyor musunuz yoksa turnuvadan sonra bir üstüne geçmeyi düşünecek misiniz?


-Bu turnuvayı kazananın yapması gereken en mantıklı hareketin Lucian Bute ile dövüşmek olduğunu düşünüyorum ki bu da Ring Magazine ünvanı için olacaktır. Onun için 79 kiloya çıkmayı isteyebilirim. Çoklu lig şampiyonu olmayı çok istemişimdir her zaman...


-SOG lakabı ilk kimden çıkmıştı?


-Bu benim için uyumlu bir lakap. "Tanrının oğlu" anlamına geliyor (SOG:Son of God). Tabii ki tanrının oğlu olduğumu falan söylemiyorum. Kutsal Kitap 326. ayet der ki: "Siz Tanrının bütün oğulları için, İman eden ve İsa'ya inanan... Bu benim sizlere seslendiğim yoldur, bir tek kelime bile etmeden... Her kim imanından vazgeçerse tanrının oğlu olamaz..." Basitçe anlamı budur. Dediğim gibi bana çok uyan bir söz...


-Bir sonraki dövüşünüz nerede yapılacak, herhangi bir haber var mı?


-Çok bir şey söyleyemem, ben de öğrenmek için bekliyorum. Şu anda bununla kafamı yormuyorum. Sadece konsantre ve hazır olmaya çalışıyorum.


-UFC'deki James Toney hakkındaki fikirleriniz neler?


-Ne umabileceğimi gerçekten bilemiyorum. Çıkarabileceğim en iyi düşünce "enteresan" olacaktır. James'e çok büyük saygım var. O bir efsane. Bu farklı bir mesele aslında, onun nasıl performans göstereceğiyle ilgili birşey.


-Sizce Mayweather neden pacquiao ile olan maçını oyalıyor dersiniz?


-Çünkü oyalayabiliyor da ondan... Niye böyle yapmak istediğini bilmiyorum, ama yapabiliyor işte! Milyon dolarlık bir soru bu...

3 yorum:

  1. Ben turnuvayı Froch kazanacak diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Ben ilk gün ne söylediysem hala arkasındayım.Bence Ward kazanır.Diğer isimlerden çok daha kaliteli boksör ve henüz kalitesini göstermedi

    YanıtlaSil
  3. Turnuva başladığında Abraham'dan çok ümitliydim ama bekleneni veremedi.
    Bu saatten sonra Ward şampiyonluğu bırakmaz diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil